tag:blogger.com,1999:blog-70332484727856573532024-02-19T07:41:01.689-08:00Funda SEYREKUnknownnoreply@blogger.comBlogger4125tag:blogger.com,1999:blog-7033248472785657353.post-48851295937747203252014-09-28T14:20:00.000-07:002014-09-28T14:20:16.134-07:00Koşuyorum ama Niye?<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/u1K6hnm09xs?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.ted.com/talks/may_el_khalil_making_peace_is_a_marathon?utm_campaign=ios-share&utm_medium=social&source=email&utm_source=email">May El-Khalil: Making peace is a marathon</a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">Ted'in en sevdiğim yanı her daim ilham veren bir insanla karşılaşmam, onların hikayelerini dinleme fırsatı bulmam. Bu hikayeler hayata tutunmaya, iyiki yaşıyorum demeye, insanlar için iyi bir şeyler yapmaya olan inancımı katlıyor.</span><br />
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Yaklaşık 1 yıldır uzun mesafe koşuyorum. İlk antremanlara başladığımda o kadar sıkıldım o kadar sıkıldım ki hem koştum hem niye yapıyorsun bunu dedim, ama hiç bırakmadım. Şimdi Avrasya'da 15 km koşacağım. Koşarken kendimle, hayatla, ille ilgili bir şeyler keşfetmeye başlayınca Ted'le 21 gün deneyine yazmayı planladım ki yine şahane bir kadınla tanıştım.</div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Her koşucu koşu'da birşeyler buluyor. Ben başarma hissimi, kendime iyi bakıyor hissimi, güçlendiğimi farketme hissmi tatmin için koşuyorum. Koşarken hem kendime, hem hayallerime odaklanabiliyorum.</div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Bu harika Lübnan'lı kadın May El-Khalil de hayaller kurmak ve onları başarmak için koşuyormuş. Koşuyormuş diyorum çünkü bir antreman sırasında kamyon çarpması ile hayatı değişiyor. 2 yıl hastanede yaşıyor ve 36 ameliyat oluyor. Hepimiz hayata tutunacak bir şeyler arıyoruz. En güçlümüz en zor zamanlarda bu nedeni bulup ya da yaratıp devam edenlerden oluyor. </div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">Bu psikolojiden ve fiziksel zorluktan kurtulmak için Lübnan gibi sürekli bir iç savaş, ekonomik, politik ve dinsel çatışmanın olduğu ülkede uluslararası bir Marathon düzenlemeye karar veriyor. Büyük bir mücadele ve emek ile önce insanlara marathonu, koşmayı ve kendi hikayesini anlatıyor. Ve başarıyor diyor ki "söylediklerini başarırsan insanlar sana inanır" </span><br />
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
2003'te 49 ülkeden 6k koşucu ile Lübnan için ve insanlara barışa ve umuta inanacakları bir gün verebilmek hayalini gerçekleştiriyor.</div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Geçen yıllarda yaşanan pek çok felakette koşular düzenleyerek insanların ınacını tazeliyor ve onları biraraya getiriyor.</div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Koşu kendi fiziksel gücünüzle mücadele olduğu kadar zihninizle yaptığınız mücadele. En çok kendi iç sesinizi dinleme fırsatı buluyorsunuz. Hele ki aynı amaç için bir araya gelen insanları görünce çok daha mutlu oluyorsunuz. Kendi sesini dinleme dışında aynı lübnan'lı kadın gibi çok ilginç hayatlarla karşılaşıyorsunuz. Örneğin Avrasya'da yokuş koşarken ve zihnimden "azcık yürüsem ne olur" dediğim anlarda yanımdan engelli bir koşucuyu sandalyesinden ieterek koşan bir başka koşucu geçti. Utandım, duygulandım devam ettim. Eskişehir'de yağmurda koşarken ve bırakmaya yeltenirken 80 yaşlarında bir kadın geçti. Devam ettim. </div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
<br /></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: arial, sans-serif; font-size: 13px;">
Lübnan'lı bu şahane kadın gibi ülkemizde de şahane bir Sivil Toplum Örgütü var. ADIM ADIM. Epeydir uzun mesafeli koşularda koşan herkese bir amaç edindirmeye, topluma bir nebze olsun katkı yapmanıza fırsat vermeye çalışıyorlar. Runtalya'da ben kadın eğitimi için koştum. Neredeyse 20 kadına okuma yazma fırsatı vermiş olduk bağışçılarımızla beraber.<br /><div>
<a href="http://www.adimadim.org/" style="color: #1155cc;" target="_blank">http://www.adimadim.org</a> 5 yıldır iyilik peşinde koşuyorlar. </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Umarım bu yazıdan sonra sizde koşmaya hatta ADIM ADIM ile koşmaya başlarsınız.</div>
</div>
<br />
<a class="twitter-follow-button" data-lang="tr" data-show-count="false" href="https://twitter.com/fseyrek">Follow @fseyrek</a>
<script src="//platform.twitter.com/widgets.js" type="text/javascript"></script><br />
<br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7033248472785657353.post-3248516947630618882013-05-21T07:50:00.003-07:002013-05-22T07:23:55.206-07:00Baby Boomers ve X Kuşağı için Sosyal Medya'ya ilk adım<div style="text-align: left;">
</div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">5 yaşındaki oğlum şarkı söylediği videosunu çektikten sonra " şimdi bütün dünya ile paylaş" diyebiliyorken, 35 yaşın üstündekiler "niye her gittiğin yere kendini işaretliyor bu insanlar?" diyebiliyor.</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"></span> </div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Sosyal medyayı en rahat anlayan kuşak kuşkusuz Z kuşağı (2003 sonrası doğanlar). Onlar için anlamak diye bir durum söz konusu değil aslında. Zaten bu iletişim şekliyle doğdular. Onlara mail atmak tuhaf geliyor, gelecek, mailleşme ölecek.</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"></span> </div>
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Sonra tabi hızla öğrenen Y kuşağına hiç girmiyorum. Gerek Y kuşağı şirketler, gerek Y kuşağı çalışanlar sosyal medyada liderlik ediyorlar</span>.<br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Peki ama X Kuşağı ve Baby Boomers ? </span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="font-family: Arial;">Comscore'un Europe Digital Future in 2013 verilerine göre (79,7 milyon nüfüsumuzun, 36,5'i internet kullanıyor.) 36,5 milyon internet kullanıcımızın %31,5'u 35 yaşından büyük.</span></span><br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"></span></div>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">
</span><br />
<div style="text-align: left;">
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><a href="http://www.comscore.com/Insights/Presentations_and_Whitepapers/2013/2013_Europe_Digital_Future_in_Focus">http://www.comscore.com/Insights/Presentations_and_Whitepapers/2013/2013_Europe_Digital_Future_in_Focus</a></span></div>
<div style="text-align: left;">
</div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="height: 228px; margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center; width: 527px;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7vx4zcae0yyFv8efCQusQHrpivvhALUfjexyNTC-Lv9WMw4THQ5J3JnjF63xuTnEvbSvt54okpAlehyvq09tOzEupchbPo-ZuaUG8PB-smWLWFxzFGH0qRZU5DRiwDOoY4oWQ2xFMHTxA/s1600/Capture.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="170" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7vx4zcae0yyFv8efCQusQHrpivvhALUfjexyNTC-Lv9WMw4THQ5J3JnjF63xuTnEvbSvt54okpAlehyvq09tOzEupchbPo-ZuaUG8PB-smWLWFxzFGH0qRZU5DRiwDOoY4oWQ2xFMHTxA/s400/Capture.PNG" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><span style="font-size: small;">Türkiye İnternet Nüfusu 2013</span></td></tr>
</tbody></table>
</div>
<div style="text-align: center;">
</div>
<script src="//platform.twitter.com/widgets.js" type="text/javascript"></script><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">35 yaşından büyükler twitter'a, facebook'a ve diğer populer ağlara merakla ancak mesafeli yaklaşıyor. Tam olarak ne işe yaradığını, buralarda neler yapıldığını bilmiyor ama öğrenmek istiyorlar. En çok "bu twitter'da ne yapıyorlar, foursquare'e neden login oluyorlar, işin mantığı ne, insan niye herşeyini paylaşır" gibi sorular alıyorum. Hem kuşkucu bir merak var hem de tedirgin bir bekleyiş.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span> <br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Araştırmalar 35+'ların büyük bir kısmında en popüler sosyal medya accountlarının varolduğunu, ancak güvenlik endişesi ile paylaşımlarında konservatif olduklarını gösteriyor.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span> <br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Bu sebeplerle 35+'lar için sosyal medya'ya giriş rehberi yazmaya karar verdim. Kısa bir check list ile merak ettiğiniz konuları bulacağınızı umuyorum.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span> <br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>1. İzleyin:</u></strong> herkes bir şeyler anlatıyor. Ancak önemli olan sizin düşünceleriniz. Öncelikle kendi adınızla bir hesap açarak, yazılanları izleme dönemine girin. Hesabı açtıktan sonra tanıdğınız bir kaç güvenilir arkadaş, bir kaç sosyal medya fenomeni, yazar, gazete hesabını takibe alın. Bunları nasıl bulacağım derseniz yine sosyal medya'yı bildiğini düşündüğünüz birinin listesinden bu kişileri eleyebilirsiniz. (following ya da followers listesi) Bu izleme döneminde neler olup bittiğini, kimlerin neler yazdığını, temel motivasyonlarını düşünün.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><u><strong> </strong></u><br />
<span style="font-family: Arial;"><u><strong>2.Kimlik:</strong></u> Bu izleme döneminde nasıl bir kimlik sergileyeceğinize, neleri söyleyeceğinize karar verin. Örneğin işinizle ilgili kişileri takip edip, uzmanlığınızla ilgili yazabilirsiniz. Arkadaşlarınızla iletişim kuracağınız samimi bir dil ve kimlik yaratabilirsiniz. Elbette kendinizi konumladığınız kişi ya da kimlik gerçekten uzak olmasın. Bu uzun vadede sizi oldukça zorlayabilir.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span> <br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>3. Unutmayın:</u></strong> Sosyal medya protest bir ortam. Bazı şeylere sinirlenebilirsiniz, sessiz olun. Tahriklere kapılmayın, bir gezin dolaşın öyle karar verin yazmaya.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span> <br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>4. </u></strong></span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><strong><u>Kişisel konuşmalardan uzak durun:</u></strong> Özel hayatınızı özgürce lanse edebileceğiniz bir kimlik oluşturmadıysanız, size yazılan sorulara, özel hayatınızla ilgili konulardaki muhabbetlere girmeyin. Bu tarz konular uzayabilir, yaratmak istediğiniz kimliğinize zarar verirken, cool bir görüntüden uzaklaşırsınız. </span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>5.</u></strong></span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><strong><u>Sürekli kendinizden bahsetmeyin:</u></strong> Hep kendinden bahseden, çocuklarını anlatan kişi pek de eğlenceli ve okumaya değer bulunmaz. Örneğin linkedin'de uzmanlığınız dışında bir paylaşımda bulunmayın. İnstagram ve facebook'u daha şahsi kullanımlar için konumlayabilirsiniz. Aile fertleri, yakın arkadaşlar için bu ikisini kullanabilirsiniz. İnstagram'da korumalı bir account yaratır, facebook'da ise güvenlik ayarlarınızı değiştirir, herkesle arkadaş olmazsınız. Keza google+'ı da hem şahsi, hem iş için kullanabilirsiniz, gruplar vasıtasıyla. Twitter ise kendinizi nasıl konumlamak istediğinize bağlı. Ancak Twitter daha açık bir mecra.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>6. Boşluğa s</u></strong></span><span style="font-family: Arial;"><strong><u>oru sormayın:</u></strong> Takipçi listenizden cevap alacağınızdan emin değilseniz soru sormayın. Timeline'nınıza baktığınızda kendi kendine soru soran ve cevap alamamış bir insan olmak pek de hoş gözükmez.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<span style="font-family: Arial;"><u><strong>7. Hassas konulara girerken bir düşünün:</strong></u> Din, siyaset, futbol oldukça hassas konulardır. Bu konularda konuşacaksanız, gelecek protest yorumlara hazırlıklı olun. Ya da hiç bu konulara girmeyin. Diyelim ki bu konularda yorum yazdınız ve oldukça sert yorumlar geldi. Bu yorumlara karşılık vermeyin. Bu tartışmaları çok kötü noktalara çekilebilir. İki insanın birbirini doğru anlaması küçük çaplı bir muzicedir derler.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>8. RT'lemek:</u></strong> Re-tweet etmek. Başta oluşturmaya çalıştığınız kimliğinizi hiç unutmayın. Her yorumunuz, her RT'niz buna hizmet etsin. RT'ler sizin timeline'nızda (ana sayfa) görünür. </span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>9.Eğlenceli olun:</u></strong> İnsanlar eğlenceli şeyler okumayı sever. Fakat bu her yazdığınızın komik olacağı ve insanları etkileyeceğini göstermez. İzleme döneminde follow ettiğiniz kişilerin nelere güldüğünü anlayabilirsiniz. Konu espri ise zorlamaya gerek yok, 35+ların güldüğü şeylere herkes gülmeyebilir, yazdıklarınız komik olmayabilir. Bu nedenle kızmak, darılmak yok.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>10. Yazdıklarınız suya değil:</u></strong> Kuşkucu bir kuşak olarak herşeyi paylaşma eğiliminde değilsiniz. Buna rağmen hatırlatmakta fayda var. Yazdığınız herşey kalıcı. Tüm yazışmalarınız sizi internet tarihine geçiriyor.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>11. Özgün olun:</u></strong> Kopyacılık sosyal medya'da twit hırsızlığı, foto hırsızlığı gibi ağır bir ithama neden oluyor. RT yapabilirsiniz, alıntılı yazabilirsiniz. Ancak başkasının düşüncelerini alıntısız yayınlamamalısınız.</span><br />
<span style="font-family: Arial;"></span><br />
<span style="font-family: Arial;"><strong><u>12. Terimler:</u></strong> Nasıl başlarız, nasıl devam ederiz bunları umuyorum anlatabilmişimdir. Şimdi gelelim bilmeniz gereken bazı terimlere.</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiCpcL2XvPrPlOAX-n-QffKMc-cFL8bQEpRcvrDCkOdlqBf2bYXFyWanyx3H0cUdSHLVsfUtfnVI619xnYjfzG-EP05lydqLy_r_uhzRBoSWsVzHZgA3FBzeXSSDEkpealGF7w3EnW4K7E/s1600/Capture.PNG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="355" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjiCpcL2XvPrPlOAX-n-QffKMc-cFL8bQEpRcvrDCkOdlqBf2bYXFyWanyx3H0cUdSHLVsfUtfnVI619xnYjfzG-EP05lydqLy_r_uhzRBoSWsVzHZgA3FBzeXSSDEkpealGF7w3EnW4K7E/s400/Capture.PNG" width="400" /></a></div>
<br />
<ul>
<li><span style="font-family: Arial;">RT: Re-tweet, yazılan bir tweeti timeline'nızda tüm takipçilerinizin görebileceği şekilde paylaşmak. Yorum yazabilir ya da yorumsuz RT edebilirsiniz. Elbette RT ettiğiniz herşeyi de düşünmenizi öneririm.</span></li>
<li><span style="font-family: Arial;">FAV: Popüler tabiriyle favlamak, favorilere almak diye düşünebilirsiniz. Favorilerinize alarak, daha sonra okuyabilirsiniz. Nereden bulucağım derseniz, <u>size özel</u> diye belirttiğim yerden favorites'e ulaşabilirsiniz.</span></li>
<li><span style="font-family: Arial;">TT: Trend topic. Twitter'da en çok konuşulan konu başlıklarını <u>dünya</u> dediğim yerden bulabilirsiniz. Türkiye TT'leri oldukça saçma şeylerle dolu diyebilirim. </span></li>
<li><span style="font-family: Arial;">Hastag: # En çok sorulan sorulardan biridir. Sosyal medya'da konuların etiketlenmesi anlamına gelir. Konulara dikkat çekmek, kolay arayıp bulmak, TT olmasını kolay sağlamak amacıyla kullanılıyor. örneğin #hayatınanlamı</span></li>
<li><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">DM:</span><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"> DM Atmak diye de bilinir. Direkt Message. Birbirini takip eden kişilerin birbirine özel mesaj atmasını sağlar. Bu mesajları ancak siz görebilirsiniz.</span></li>
<li><span style="font-family: Arial;">Haberler: Mentionlamak. Sizin accountunuza bir şeyler yazanları (bahsedenler) buradan görebilirsiniz. Ayrıca sizi takibe alanların haberlerini de buradan alabilirsiniz.</span></li>
</ul>
<br />
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"> Sosyal medya'dan uzak kalmayın, mesafenizi de koruyun. Yolunuz açık olsun. </span><br />
<span style="font-family: Arial;"> </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.blogger.com/video.g?token=AD6v5dz_cWdfD8vTXJyMbzFIGvaBEmoKie-ITm5MDmGZNDVowFRLIgPLZQAZzHuGkYR_B-XQqGs_K-bTVGpfwS_IgQ' class='b-hbp-video b-uploaded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
<br />
<br />
<a class="twitter-follow-button" data-lang="tr" data-show-count="false" href="https://twitter.com/fseyrek">Follow @fseyrek</a><br />
<br />Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-7033248472785657353.post-84516768301702665972011-08-02T04:54:00.000-07:002011-08-05T00:03:49.365-07:00"Güç" Google'ın içinde, Google+ Neresinde?İlk çıktğı günlerde sosyal medya ile ilgili herkes denemek için davetiye aradı. Farkını, vaaddettiğini anlamaya çalıştı. Peki ne vaad ediyor, rakipleri karşısında şansı nedir, yarattığı fark nedir? Ne getiriyor? Google, kullanımı kolay beta versiyon ile facebook'tan farklı ne yaparıma odaklanmış gözüküyor.<br /><br /> <STRONG>Circles</STRONG> 28 Haziran 2011'de çıkan ve şimdilik 25 milyon kullanıcıya ulaşan Google+'ın en öne çıkan özelliği. Mesajlarınızı grupladığınız kişilere yayınlayabilmek oldukça ilgi çekti. Sosyal medya kullanıcıları bir yandan genel mesajlarda facebook'u kullanırken, daha küçük gruplar için twitter'ı kullanabiliyordu. Bu anlamda en popüler özellik bu kişiselleştirme ve özelleştirme şansı veren circles oldu. Bunun yanında <STRONG>Sparks</STRONG> ilgilendiğiniz konuları toplu olarak gösterme imkanı verirken, kolay foto yükleme sağlayan uygulaması <STRONG>Instant Upload</STRONG>, görüntülü görüşme imkanı veren <STRONG>Hangouts</STRONG> diğer özellikleri. Bu özelliklerin bir kısmına facebook hızlıca cevap verdi. <br /><br />Gelelim rekabette önümüzdeki günlerde ne olabileceğine; Her ürünün bir yaşam eğrisi olduğunu biliyoruz. Doğar, gelişi ve ölür. Facebook bazı teknoloji kahinlerine göre 2020'de miyadını dolduracak. Ancak kısa dönemde 726 milyon kullanıcıya sahip sosyal medya devinin rekabeti bırakacağı düşünülmüyor. Kullanıcı sayısının, kullanıcı profillerinin (her kesimden, anneler, babalar, bebekler) etkisinin yanında firmaların pazarlama, marka iletişimi, satış için çok etkin bir biçimde kullanmaya başlamasının etkisi büyük. Veri analizleri lokasyon servisleri ve firmalar için sunduğu fırsatlar düşünüldüğünde facebook kısa dönemde daha da parlayacak. Şirketlerin facebook kullanarak yarattıkları başarı hikayeleri artacak. <em>(https://www.facebook.com/FacebookAds?v=app_7146470109)</em> Social CRM konusunun algılanması ile birlikte firmalar müşterilerinin sosyal medyadaki kişilikleri ile kendi datalarındaki kişilikleri eşleştirmeye başlayacaklar. Bu açıdan facebook şimdlilik bir hazine. Sosyal CRM'de müşterilerin sosyal medya kimlikleri tanımlandıktan sonra başlayacak. (Yoksa şu an ki durum sadece sosyal mecrada iletişim)<br /><br /><STRONG>Google+ ne yapacak peki?</STRONG> <br /><br />Google'ın vizyonu, dünyanın tüm bilgilerini organize etmek, bu bilgileri evrensel olarak erişilebilir ve kullanışlı hale getirmek.<br /><br />Kitaplar,dergiler,tezler,fotoğraflar, videolar derken lokasyon bazlı servislerini devreye aldılar. Buna kupon işini de eklediler.(hatta Bankacılık lisansı aldıkları da soylendı) Google çok büyük bir bilgi evrenin sahibi gibi. <strong>İçindeki büyük gücün farkında ve bu güç yavaş yavaş ortaya çıkıyor.<br /><br /> </strong>Eski Ceo'sunun deyimiyle "Google, siz bir şey yazmadan da ne aradığınızı anlayıp arama yapabilir! Yazmanıza gerek bile yok. Nerede olduğunuzu, nerede bulunduğunuzu biliyoruz. Ne düşündüğünüzü de iyi kötü bilebiliriz" <em>(http://www.chip.com.tr/forum/google-in-urperten-gelecek-vizyonu_t180500.html)</em>Korkutucu gelse de ne yediğinin, ne sevdiğinin, ne aradığının, nereye gittiğinin, ne satın alıp, ne okuduğunun farkında google. Tüm bu bilgi evrenini birleştirip anlamlı hale getirecek güce sahip. (Ne facebook bu kadar büyük bir dünyaya sahip ne Twitter ne de bir başka mecra). Tüm bu parça parça yapılan işler birleşiyor. Parçalar birleştikçe Google'ın gücü ortaya çıkıyor. Giderek ürünler birleşiyor ve anlamlı bir resim elde ediliyor. Fimalar hizmetine daha çok sunulduğunda bu dünya vazgeçilmez olacak. <br /><br />Bu aşama "2020" gelmeden olur mutlaka. Önümüzde kıyasıya rekabet yaşanacak yıllar var. Facebook durmayacak elbette ama modası geçecek, muhtemelen çift telefon taşıyanlar gibi çoğu insanın birden fazla ağ kullanacak. İşte Bu google'ın yarattığı fark bu bilgi evreni (bilgi küpü).<br /><br />Fark demişken yarattığı fark ile gönlüme taht kuran bu hintli kızı da izlemenizi isterim. <br />Sevgiler <br /><br /><OBJECT id=BLOG_video-922acd4d42a732d3 class=BLOG_video_class width=320 height=266 contentId="922acd4d42a732d3"></OBJECT><blockquote></blockquote><blockquote></blockquote><blockquote></blockquote>Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-7033248472785657353.post-83780369670233407502011-01-03T04:40:00.000-08:002011-03-30T05:41:47.817-07:00Kendi kendinin kocu ol.Ders 1<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9ynNAAQ0IrrzNsfeClAXxhDu1p1xDa_r0g-W3U4T4CP2NMz7Zj5kfwozDQC_6jqr8GhMCJu_6vQ1RWzDg-UFkFLkYDX1q2ChT27j7YlYvPq8yHZy_yRsA8FghLUmlZq3Q2i3gT6jFDuFG/s1600/Capture.JPG"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 400px; height: 245px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9ynNAAQ0IrrzNsfeClAXxhDu1p1xDa_r0g-W3U4T4CP2NMz7Zj5kfwozDQC_6jqr8GhMCJu_6vQ1RWzDg-UFkFLkYDX1q2ChT27j7YlYvPq8yHZy_yRsA8FghLUmlZq3Q2i3gT6jFDuFG/s400/Capture.JPG" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5589852132782240866" /></a><br /><br /><br />İs hayatinda Ne istedigini bilmek ve o yolda ilerlemek altin degerinde bir ipucu. Bunun zor olduğu çok açık. Bu soru ile ilgili yapılan en büyük hata başka bir soru. <br />"5 yıl sonra kendini nerde görmek istiyorsun?" İş hayatına yeni girmiş bir çalışanın bu soruyu yanıtlaması oldukça güç iken, verilen cevaplar da soran kişiyi hiçbir yere götürmez.<br /><br />KENDİMİZE SORMAMIZ GEREKENLER<br /><br /><strong>ELDEKİ MALZEME DE NELER VAR</strong><br /><br />Hangi konularda iyiyim BEN<br /><br />1. İyi muzakere ediyormuyum, bunu kanitlayacak basarim var mi, <br />2. Yeni tansitigim insanlarla iletisimim nasil, onlarla rahat miyim, <br />3. Soyleyecek sozum olacak kadar is bilgim var mi, uzmanligim ne duzeyde<br />4. Sayıları yorumlama da nasılım, sonuç çıkarabiliyor muyum bakınca yada üstünde çalışınca?<br />5. Büyük resmi okuyabiliyor muyum, neyin, nasıl ifade edilebileceğini farkedebiliyor muyum?<br /><br /> Önce bu cevapları verin, puanlayın ve kişisel performans çarkınızı oluşturun. Açıklıklar nerede toplanıyor. Nereye odaklanmalıyım Ders 2'de <br /><strong></strong>Unknownnoreply@blogger.com0